BEKEV'li kadınlar 8 Mart etkinliğinde bir araya geldi: "Aile yılı"nı kadınların mücadele yılı yapacağız.

İzmir – Buca Belediyesi Tenis Kulübünde bir araya gelen kadınlar 8 Mart öncesi etkinlik gerçekleştirdi. Onlarca kadının katıldığı etkinlikte dernek adına konuşma yapan BEKEV Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Çoruk, bugünün koşullarının 1800'lü yıllara nazaran çok da ileride olmadığını belirterek, "Bugün bizler hala en temel haklarımız için, sendikal haklarımız, eğitim hakkımız, sağlıklı gıdaya erişim hakkımız, hayatlarımız için mücadele etmek zorundayız" dedi.

Çoruk, Orta Vadeli Program ile patronlara daha çok kıyak, daha çok ucuz işçi, işçilere emekçilere ise daha çok çalışma ve daha çok yoksulluk vaadedildiğini belirtti.Çoruk 'Aile Yılı' adı altında iktidarın cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren uygulamalarla, kadınların esas sorumluluğunu aile bakımı ve ev işleri olarak tanımlayan, iş hayatını ise bu kapsamda esnek ve düşük ücretle çalışmadan ibaret gören anlayışı daha da güçlendirmeyi hedeflediğini belirtti.

"Çok sayıda kadın direnişlerde mücadele ediyor”

Bugün TTL Tütün, Sunel Tütün, Ege Serbest Bölgede Digel Tekstil işçileri Pınarbaşı'nda Temel Conta işçileri ve Çelikaslan, Hepsijet'te ve daha birçok fabrikada ve iş yerinde işçilerin mücadele ettiğini hatırlatan Çoruk, "Bu direnişlerde en önlerde yer alan kadınlar adeta kölelik koşulları dayatmalarına karşı mücadele ediyor. Fiili direnişlerin yanı sıra işçiler emekçiler bir kampanya başlattılar. ‘Taleplerimiz net’ diyen bizler barajsız sendika yasaksız grev ve güvenceli iş istenilen bu kampanyayı destekliyoruz. Sizleri de desteklemeye çağırıyoruz" dedi.

Gazeteciler, LGBTİ+ aktivistleri, sendikacılar, siyasi parti üyeleri ve yöneticilerinden oluşan, bugüne kadar birlikte mücadele ettikleri kadınların kurtuluş mücadelesinin parçası olmuş kadın arkadaşlarının iktidarın elinde sopaya dönüşen yargı tarafından alıkonulduğunu, tutuklandığını belirten Çoruk, "Kadın hareketinden yol arkadaşlarımızı sorgusuz sualsiz tutuklayan yargı, kadınları katledenler için adeta can simidi oluyor. Bizler bu düzeni kabul etmiyoruz" dedi.Çoruk konuşmasının sonunda "Şiddet ve sömürü düzenine karşı eşit ve özgür birlikte bir yaşam için, savaşa karşı barış için, haklarımız ve hayatlarımız için birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz! 'Aile yılı' dedikleri yılı, kadınların mücadele yılı yapmanın sözünü veriyoruz" dedi.

Digel işçisi kadın: Kölelik koşullarını kabul etmedik

Etkinliğe sendikalı oldukları için işten atılan Digel Tekstil işçisi kadınlar da katıldı. İşçiler adına konuşan Rümeysa, "Bizler kölelik koşullarını kabul etmediğimiz emeğimizin karşılığını istediğimiz için sendikalı olduk. Sendikalı olduktan sonra 7 arkadaş işten çıkartıldık ve Ege Serbest Bölge girişinde direnişe başladık" dedi.

Aslında çok bir şey istemediklerini yüzde 30'luk zammın emeklerinin karşılığı olmadığını söylediklerini belirten Rümeysa, "Ustabaşları belirli aralıklarla bizleri toplayıp işten çıkmadan yarım saat önce ve işe başladıktan sonra yarım saat içerisinde tuvalete gidemeyeceğimizi söylerlerdi. Tuvaletlere nasıl gidip ne kadar hızlı olmamız gerektiğini anlatırlardı. Bizler bunun insanlık onuruna aykırı olduğunu söyledik. İşe giderken servislerin bizlere ulaşmak için hiç de güvenli olmayan yollardan geçiyoruz. En azından karanlıkta evimizden alınmak istemediğimizi belirttiğimizde bizlere ‘olmaz’ denildi.  Bu yüzden sendikalı olduk ve işten atıldık. Bu sorunları yalnızca bizler yaşamıyoruz. Neredeyse tüm fabrikalarda aynı sorunlar yaşanıyor. Buna karşı bizler mücadele ediyoruz. Tüm kadınları da bu mücadelemizi büyütmeye bizlerle birlikte yürümeye çağırıyoruz. Biz 8 Martta alanda olacağız gelin hep birlikte yürüyelim" dedi.

Etkinlikte farklı kesimlerden kadınların sorunlarının ve çözümün anlatıldığı mini skeç canlandırıldı. Şiir söyleşileri ve BEKEV Korosunun türküleriyle sonlandırıldı. (Evrensel)